ÇİFTÇİALİ,  ALİPAPİLA GIDA SAN TİC.A.Ş  firmasının AYFIRIN markasına kardeş bir sosyal proje olarak  hayata geçmiştir. Son dönemde artan nüfus ,beraberinde çevre kirliliği  doğal gıdalardan ödün vermemize neden olmuştu. Daha sağlıklı ve  doğal gıda anlayışı ve arayışı bizlerinde rakiplerimizden ayrışmamıza neden olmuştu.  Oldukca amatör düşüncemizi profesyonel olarak yatırıma dönüştürmeye karar verdik.2010 yılında 16 dönümde büyük baş süt çiftliğimizi kurduk. 2014 Avusturya dan simental gebe düve ithal ettik.2017  ise 2.kez.

2012 de  çifçiali markasını patentledik.  Asıl amaç unlu mamul markası olan ayfırın markamıza kardeş marka yaratmaktı. Kahvaltı için geldiğiniz ayfırın tezgahlarından kahvaltı için ne gerekiyorsa almanızı sağlamaktı. Süt ,süt ürünleri, sucuk kavurma ,reçel ,zeytin, yumurta…..

Tabi ki biyoloji öğretmeni olmam piyasadaki ürünler hakkında oldukça haberdar ediyordu beni…

Piyasadaki sütler ve süt ürünleri büyük oranda işlem görmüş fabrikasyon ürünlerdi

özellikle süt;

Ya çiğ süt olarak uygunsuz bir taşıma ile tüketiciye kapı sütü olarak taşınıyordu,

Ya UHT süt olarak uzun ömürlü raflarda idi,

Ya da pastörize süt olarak mevcuttu.

Evet bilimsel olarak en sağlıklısı pastorize süttü tabi ki,

Küçük bir kamuoyu araştırmam sonunda tüketicimim pastörizeyi tercih etmediğini çiğ süt istediğini tesbit ettik.

Oysa canım Türkiyem de çiğ sütü satışı yasaktı..

Yalnızca ARİ işletmeler satabilirdi..

Peki nasıl ARİ işletme olunuyordu. Ne demekti ARİ…ARİ hastalıklardan ari demekti.Yani denizin mavi bayrağı… Tarıma başvurduğumuzda tüm hayvanlar uzun soluklu testlerden geçiyor ve rapor hazırlıyorlar ,düzenli kontrollerin devam edeceği ARİ İŞLETME sertifikası veriyorlardı. Ooooo bu iş tam benlikti zaten oldukça şahsi kontrolüm olduğu ahırımızın ARİ olduğundan o kadar emindim ki bir tek makamlarca tesbit edilmemiştim. Eee buyurun o zaman kontrollere dedik. .Çok emindim ARİ olduğumuza çünkü koruyucu hekimlik uyguluyorduk. Yemeyeceğimiz, içmeyeceğimiz hiç bir ürünü ne önerir nede satarız haykırışıyla…Birde biz bu hayvanları ithal almıştık inanılmaz kontrollerden negatif çıkmışlardı, ahırımıza dışardan hayvan girişi yoktu bizden çıkış vardı . Yani çiftliğimiz Türkiye’de bir fanusun içindeydi…dışardan sadece yem ve insanlarlar geliyor ona da gerekli dikkati gösteriyorduk.. Veterinerimizin tüm uyarılarına rağmen ;

-Aslında ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Ya bir şey çıkarsa ahırı karantiya alırlar ,sütü kullandırmazlar…

-Ne gerekiyorsa yaparız içmemiz gereken sütü, yememiz gereken eti müşterilerime satamayız, dedik…

Uzun soluklu çalışmalar tam 8 ay sürdü. Sonuç beklenen sonuç tabi ki özellikle hayvan ve insan sağlığı için riskli hiçbir hastalığa rastlanmadı.  Sıra evrak işlerinde beklenen sertifika yolda biz tüm bu gelişmeleri yaşarken canım ülkemde dolara endeksli fiyat artışları olurken 3 gıda ya zam engellendi. EKMEK, ET, SÜT…

Bu ürünlerin üretilmesi için tüm maliyetler artırılmıştı oysa.

ALİPAPİLA GIDA SAN TİÇ.A.Ş.  Genel olarak 3 çeşit gıda üretiyordu;

EKMEK, ET, SÜT

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir